Ülkemizin anayasal düzenle teminat altına alınmış demokratik kazanımlarını, milli birlik, beraberlik ve bağımsızlığımızı ortadan kaldırmayı hedefleyen menfur silahlı darbe teşebbüsü, Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiş, ülke tarihimizin en alçak darbe teşebbüslerinden biri olmuştur. Ancak bu teşebbüs Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayeti, hükümetimizin kararlı tutumu ve en önemlisi milletimizin devletine ve demokratik iradesine sahip çıkmasıyla bertaraf edilmiştir. 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişimine karşı aziz milletimiz, kadını erkeği yaşlısı genciyle canını ortaya koyarak kendi iradesine ve özgürlüğüne yapılan bu haince saldırıya karşı dimdik bir duruş sergileyerek, yeniden bir dirilişe imza atmıştır. 15 Temmuz 2016, bir milletin asıl gücünün tankı, topu, tüfeği değil, imanlı ve inançlı evlatları olduğunun bir kez daha tescillendiği, darbecilere halkın darbe yaptığı, bundan böyle hiçbir gücün, milletin ve iradesinin rehin veya teslim alınamayacağının hukuk dışı yol ve yöntemlerle iktidar değişikliği yapamayacağının veya iktidar olamayacağının dosta ve düşmana öğretildiği gündür. Bu memleket şehit kanlarıyla sulanarak vatan yapılmıştır, vatan uğruna nice canlar feda edilmiş Çanakkale’de, Sakarya’da, Kurtuluş Savaşında, son olarak 81 ilin meydanlarında bütün dünya buna şahit olmuştur. Bundan sonra bize düşen görev birbirimizi daha çok severek kenetlenmek, birlik ve beraberlik içerisinde çok çalışarak ülkemizi güçlendirmek ve muasır medeniyetler seviyesine taşımaktır.

Demokrasimize kast eden, birlik ve beraberliğimizi yok etmek isteyen, büyük ve kutlu yürüyüşümüzü engellemek isteyen iç ve dış bütün hainlere karşı iman dolu göğüsleri ile dimdik ayakta duran ve bu uğurda şehadete eren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnetle anıyor, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün yıldönümünde sevgi ve saygılarımı sunuyorum.